Ne gezmeye ne fotoğraflarını çekmeye,
Seninle Avrupa'dan Anadolu geçmeye,
Derin bir nefes alıp oh demeye,
Doymadım,doyamayacağım seni sevmeye..
Gülnem
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i...
Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...
Necip Fazıl Kısakürek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder